Zıhar Ve Îlâ Ne Demek?

Zıhar Ve Îlâ Ne Demek?

İslam hukukunda, zıhar ve îlâ, kadınları aşağılayan ve onlara karşı haksızlık içeren davranışları tanımlayan iki terimdir. Bu iki terim, kadın haklarının korunması ve kadınlara eşit davranışın teşvik edilmesi amacıyla ortaya çıkmıştır. Zıhar, bir erkeğin karısını annesine benzeterek ona karşı kullanabileceği aşağılayıcı bir ifadedir. Îlâ ise, bir erkeğin karısına ilişki konusunda yemin etmesi ve ona bir süre uzak durma cezası uygulaması anlamına gelir.

İslam hukukunda, kadınlar erkeklere göre toplumda daha dezavantajlı bir konumda yer almaktaydı. Bu nedenle, İslam dininde kadın haklarının korunması önemli bir konu olarak ele alınmış ve zıhar ve îlâ gibi uygulamaların engellenmesi için tedbirler alınmıştır.

Zıhar, bir erkeğin karısını annesine benzeterek ona karşı aşağılayıcı bir ifade kullanmasıdır. Bu ifade, kadının aile ilişkilerinde annesine uygun olarak görüldüğünü ve annesine eşit haklara sahip olmadığını ima etmektedir. Zıhar, kadının kişilik haklarına ve onuruna saldıran bir davranıştır ve İslam hukukunda kabul edilemez bir eylem olarak değerlendirilmektedir. Zıhar yapan bir erkek, eşitlik ilkesine aykırı davrandığı için cezalandırılır ve bu ceza, zıharı yaptığı ifadesini geri alması ve karısına karşı yeniden saygılı davranması şeklinde uygulanır.

Îlâ ise bir erkeğin karısına ilişki konusunda yemin etmesi ve ona bir süre uzak durma cezası uygulamasıdır. Bu uygulama, kadının eşine karşı cinsel görevlerini yerine getirmemesi durumunda erkeğin yaptığı bir tehdittir. Îlâ ile erkek, kendi cinsel arzularını tatmin etme ve karısını kontrol altında tutma amacı güder. Bu da kadına karşı haksızlık içeren bir davranıştır ve İslam hukukunda kabul edilemez olarak değerlendirilir. Erkek, îlâ yaptığı süre boyunca cinsel ilişkiye giremez ve karısına yaklaşamaz. Bu ceza, erkeğin kadına karşı olan kötü davranışının sonucunu yaşaması ve kadına karşı daha saygılı olması için bir uyarı niteliği taşır.

Zıhar ve îlâ gibi uygulamalar, kadın haklarını zedeler ve kadınlara karşı haksızlık içerir. İslam hukukunun temel prensiplerinden biri olan eşitlik ilkesine aykırıdır ve kadınların toplumda eşit haklara sahip olması amacına ters düşer. Bu nedenle, İslam hukukunda bu tür aşağılayıcı ve haksız uygulamalara karşı sıkı önlemler alınmış ve kadınların ezilmesini engellemek için çabalayış gösterilmiştir.

Kadın haklarının korunması ve kadınlara eşit davranışın teşvik edilmesi, İslam dini ve İslam hukuku açısından büyük öneme sahiptir. Zıhar ve îlâ gibi uygulamaların ortadan kaldırılması, toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini azaltmak ve kadınları güçlendirmek için atılan adımlardır. Bu adımlar, İslam hukukunda yer alan temel prensipleri güçlendirmekte ve İslam'ın kadın haklarına verdiği önemi vurgulamaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Zıhar, Arapça kökenli bir terim olup bir kişinin eşine karşı ağır sözler sarf etmesi veya ona yaklaşmaktan tamamen kaçınması anlamına gelir.

İlâ, Arapça kökenli bir terim olup bir kişinin eşine karşı cinsel ilişkiden kaçınması anlamına gelir. Bu durum evlilik içerisinde geçici bir süre için gerçekleşebilir.

Zıhar, bir kişinin eşine ağır sözler sarf etmek veya onunla yakınlaşmaktan kaçınmak anlamına gelirken, ilâ ise cinsel ilişkiden kaçınma durumudur. Zıhar eylemi sözlü olarak gerçekleşirken, ilâ cinsel açıdan bir uzaklaşma durumudur.

Evlilik içerisinde zıhar veya ilâ eylemi yapmak İslam dininde hoş karşılanmayan davranışlardan biridir. Bu tür davranışlar, eşler arasındaki ilişkiyi zedeler ve karşılıklı sevgi ve saygıyı azaltabilir. İslam dininde evlilikte mümkün olduğunca uyum ve huzur sağlanması teşvik edilir.

Eşler arasında zıhar veya ilâ durumu yaşandığında, en uygun çözüm konuşarak anlaşmaya varmaktır. İletişim kurmak, sorunları açık bir şekilde ifade etmek ve çiftler arasında hoşgörüyü sağlamak önemlidir. Gerekirse bir uzmana danışılarak ortak çözümler bulunabilir ve ilişki üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilebilir.